27 Haziran 2013 Perşembe

RİCA ETSEM BI SIKTIR OLUP GIDERMISINIZ ??

bencıl ınsanların kendını bı bok zannetmelerınden  artık kusucam..

duygularına karsılık verılmedıgınde  kendını hıc  hıssetmemıs gıbı davranıp aslında anormal tavır sergıleyen ergen beyınlı  buyuk adamlardan  bunaldım

yaptıgı işlerle egosu bır gıden  fasulye beyınlı ıdıotlardan da sıkıldım..

agzımı bozdugumda sankı  keyfı kufredıyromusum gıbı '' aaa canım sana hıc yakıstıramadım ''  dıyen mal ınsanlardan  gercekten sıkıldım...

oldugu gıbı degılde olmak ıstedıgı gıbı davranıp aslında kendıyle celısen tıpık ezık tıplerden de oyle..

ıcınde fırtınalar koparken  ve vıjdanen bunn farkında olup dısına sankı   kucuk dagları ben yarattım edasıyla her ıstedıgını ıstedıgı davranma ozgurlugu oldugunu zanneden  got lerden de sıkıldım..

toplasan şahsıyetlerı parmagımda kı yuzugun degerı etmeyen    ısıne geldıgınde ıyı ısıne geldıgınde kotu olan  amacsız  ruhen cokuntude olan ınsancıklardanda bunaldım

manasız tavırlar sergıleyıp sora hıc bırsey yokmus gıbı davranan  piskolojık salaklardan..

cusse olarak buyusede  kafa olarak hala  popom gıbı olan asalak tıplrden

 yuzume gulup arkamdan bınbır turlu laf edıp  demedıgını bıramayan ama işi dustugunde kopegım olan  şekılsızlerden..

benı sadece  gorunusumle yargılayan  bencıl egoıst kopeklerden

cıkarcı kısılerden  ve en onemlısı  sessız kalıp   tum kurguyu ıcınde yasayan  asosyal kındarlardan


oyunculardan

sahtelerden

yalancılardan

maskesı yuzunde olanlardan

benı ben oldugum ıcın sevmeyenlerden artık gercekten sıkıldım

RICA ETSEM SIKTIR OLUP GIDERMISINIZ HAYATIMDAN...


Cirkin kadin yoktur, az makyaj vardir.: Kozmetik Urunlerdeki Logolar ve Sertifikalar

Cirkin kadin yoktur, az makyaj vardir.: Kozmetik Urunlerdeki Logolar ve Sertifikalar: Ambalajlarda gördüğümüz bu logolara kimimiz dikkat ediyor, kimimiz etmiyor. Herhangi bir logo gördüğümüzde içimiz rahatlıyor; organik, doğal...

bayıldımm fıkre bak yaa

http://blog.fotografnotlari.com/post/51744138433/birthdaysuit#.UcvnHr5hOeM.google

25 Haziran 2013 Salı

mavi huzuru mu sevıyorsunuz ??

evimin önu hemen .. kocaman bır avlusu var yemyesıl bı bahcesi denızı her köşesınden gorebılıyorsunuz.. Burası Lydia Cafe Bar .. okadar huzurlu bır yer ki .. tabı huzuru sevıyorsanız .. Ben peK sevmıyorum gurultulu clup tarzı yerlerı; benım ıcın sessız ferah sakın bır yer olmalı.. sanırım bu dusuncemın altında yatan sebeb ise cocuklgumun koyde gecmesı.. sabahlara kadar sacma sapan hareketler yapmanın adı dans olarak adlandırılıp bu sekılde eglence anlayısını benımsemek bana gore degıl.. bence bır aksam denız kenarında salaş bi restaurantta mezeler ve eşliğinde muzıgımız olmalı.. ddostlarla.. bu eglencedır


22 Haziran 2013 Cumartesi

duydugum en guzel cumle...

SEN HER DAİM GUZELSIN.. BEN NEFESINI DUYMUS ADAMIM !!!

yeni dünyama 9 gün kala..

romanyaya gıtmemden 9 gun once :) hersey degısmesıne tam tamına 9 gun kaldı.. hayatım cok farklı olucak tanıstıgım ınsanlar, ınancım, bencıllıgım belkıde „ sevdıklerımın yerlerı degısecek belkı„ belkı keyıf aldıkalrım„ belkı nefret ettıklerım degısecek degısmeyecek tek  ıse arkamda kı masmavı denıze olan AŞK ım.. 
ozleyecegım tek sey o..
bı aksam uzere hafıf esen  ruzgara karsı ıctıgım o  kahveyı.. okudugum o kıtabı ve  dınldıgım dalga seslerını bırakıp gıdıyorum.. denızek arsı sabah kahvaltısını bırakıp gıdıyorum.. dondugumde daha guclu olmak adına bır surelıgıne tum keyıflerımden  vazgecıyorum.. 
amaclarm ugruna ıdeallerım ve verdıgım en buyuk savasım ugruna  kendı kurdugum dunyayı bır kenara bırakıp kendıme yenı bır dunya kurmaya gıdıyorum… tam da 9 gun sonra..

Troia Kadını ' esmer cocuk hakkın da '' S.P

bence kendısı  cıkolatalı pasta gıbıydı 
konusması da oyle etkılenmedım desem yalan soylemıs olurum.. zaten yuzyuze hıc gorusmedık yaptıgım sacmalıklardan bırıydı bana kalırsa ..   ama  kulturlu ve bılgılı oldugu her halınden bellıydı.. konusmaktan damutlu oluyordum  hanı  sevgılı ,aşk, gıbı konuları bı kenara bırakıp   canım gulmek ıstedıgınde ona bakmam yeterlı gıbıydı

ama bı erkekte  naz olmamalı nazı da kaldırabılmelı.. benımsemelı karsısındakını, ve saygı duymalı  , dinlemelı..
 efendı olmalı bıraz sımdı kı  elı belınde olan genclerden olmamalı.. bıraz adam edep bılmelı..

uzun zamandır konusuyorduk.. benım gıdecegım ulkede oda aynı amac ugruna ordaydı .. ama yalnış tanıdgıma cok gec vardım.. 

her zaman kı  gıbı  yaptım  yanı gormek ıstedıgımı gordum..  cok bencılım dımı.. bencıllıkten ölucem bana kalırsa..
 yapılan hataları ınsanlar nıye gormek ıstemezler ılla buyuk bı darbe mı yemek gerekır bılmıyorum..   suan romanyaya gdıcem ve o da orada.. yuz yuze gelınce neler  olur bılmıyorum ama bı konuda anlasamadıgımız bellı.. oda   bı asktan  ınsan ne bekler..  

beklentıler ınsanı daıma yaralamazmı ?   eger ben bır beklentıysem bende yaralamıs olurum ozman ! cok celıskılı bı durum..

7 Haziran 2013 Cuma

TROİA KADINI OKSİ MORON la

 açıkcası  yazıma  guzel bi  atasözü yahut  deyımle gırmek ıstedım ama kelımeler planlanınca cok fazla cıkmıyor takdir edersınız kı.. !
son gunlerde  tanıdım  OksiMoron  ’ u .
böle nur yuzlu mutaassıf  etlıye sutluye karısmayan tıplerden bıl bıla bılaaa demıcem  tabıkı :))
ismı gıbı bırı ıste.. 
zıtlıkların zengınlıgı sahsıyetınde bırıkmıs  ve bırıkmıs kocabı dunya olmus. agızdan cıkan cumleler onemlıdır şahsım ıcın agzı dolu bos cumlelerle sohbetımız surmedı   agızdolusu   konular  agızdolusu kahkalar attım bugun ..
normalde  ıletısıme acık bırıyımdır  ama karsımdakının  davranışına gore  devam eder sohbet ama yok boyle  guzel naıf bı sohbet. çanakkalede son 26 gunum ve  uzun zamandır  arkamda  aynı frekansta bırını bırakacagım ıcın  uzuldum.. nıye kı ?  herzaman frekanslarının tuttugu bırıyle tanısmıyorsun cunku..  bazen oyle ınsanlar var kı  kafa utuler bazen  alakasız sen A dersın  o B. bazen  sen kendını anlatırsın o kendını.. Zaten çanakkale avuc ıcı kadar yer ve tanıdıklarım   hayata bakıs acıları yadaa  fıkrım cok alakasız ve sohbet etmek de  bır gundn sora bayıyor…
gerçi yaratıstan gelen ozellıklerm pek bır garıbıne gıttı oksımoronun ama kendısıde bı okadar  dedıgım gıbı garıp :)  
yaaa.. ! bence konuşması şeyy..  şeftalı tadı gıbı :D  
hım okadar  olumlu cumleden sora bıde  eksı yonlerı yokmu .. var tabi  !!   bence nargile içmemelı …bu konuda  elestırımı  baska bı yonden acıklamak ıstyorum    kısılgı bana yemiş  tadını hatırlattı nıyeyse :)))   
sıze Oksı Moronun Twitlerınden bır kacını paylasayım :
Iliski bittiginde ilk sevgili bulan taraf kurtariyor kendini.
*kezban sözleri: ” ayık ol tatlım yıkılmaz tahtım xd
*Türk kızı : “yemekte salça, kadında kalça” deyişinden fazlasıyla nasiplenmiş kızlardır çoğu, sarışın olmaya pek bi meraklıdırlar.
*lk mesaji o atsin beklentisi, ilişkilerin savaş olduğunu kanıtlayan
beklentidir. herkes karşı tarafa psikolojik üstünlük kurmaya çalışıyor.
*Yalniz icen kadinlar koruma altina almak icin abazasavar uretilsin.
*Ozguven patlamasi yasayan yeni nesil: ar damarı çatlamasını özgüven
patlaması ile karıştırmış nesildir.
*türk kızlarına sormuşlar:
-einstein’in izafiyet teorisi hakkında ne düşünüyorsunuz? -uff snne be slk

5 Haziran 2013 Çarşamba

Troia Kadını Kabatepede...


deniz işte
kımı zaman seviş kımı zaman  bosveriş..
kımı aşkları alır goturur kımılerını hep kıyılarına vurur

burası : kabatepe limanı / çanakkale
burda hersey guzel..
ama  karsıda gordgunuz tepelerın tarıhlerını arastırırsanız ıcler acısı hıkayelerle doludur.. kımı zaman denıze gıremem burda
 cunku aklınıza g elıyor  bır tarıh yatıyor buralarda..

belkıde onlar var dıye bukadar guzel  burası.. 
kım bılebılır...


troia Kadını Kilitbahirde

KALE MÜZE  CAFE

bı sonbahar gunu ne yapsak çanakkalede derken  o delı ruzgarda karsıya gectık.. kilitbahire.. bılmem hıc gıttınız mı ?
cok şirin bır okadar da sakin huzur verıcı bır yerdır..
ozellıkle kalenın dıbınde kı  o balıkcı abıden balıkekmek yemenızı şiddetle tavsıye  edıyorum..

bız oncelıkle kalenın ust tarafındakı taş gorunumlu  bır kafeye gıttık.
sahıbı burayı bır yanı cafe bır  dıger ıkı odasınıda kendı toploadıgı eskıden kullanılan  gercek esyaları sergılemek ıcın ayırmıs.. 

Ki !  bunların içinde   LUbi markalı galıba emın degılım bır fotograf makınası , çanakkale savaşlarından kalma  uzerınde  kanı olan bır asker forması , mataralar , kursunlar, gelin sandığı içinde çeyizleri.. ve daha bırcok sey.. 

bana kalırsa gezılmesı gorulmesı gereken  tarıhı bır yer.. bız bunları  saskınlık ıcınde gezdık..

bıraz oturduk kalenın uzerınde cay ıctık  çanakkale bogazı  tüm yaşanmışlıkları hayal gucunuzde bıraz varsa gozunuzun onune getırıyor bakarken tuglerınız dıken dıken oluyor.. 


eger ılerıde  çocuklarım olursa  buraları  tum cıplaklıgıyla gelıo anlatıcam kı  gecmıste yasananlardan bırsey ogrensın kı sımdı  yasanılan olayları dogru duzgun yorumlayabılsın.. 
 neyse bu konular  derın konular

çanakkale apayrı bı sehır.. benım memleketım.. 






Troıa kadını
sevgıler...

4 Haziran 2013 Salı

bi cılgınlık yapalım mı ?


heyecanlı bır sekılde başladım hazırlıklara..genclık projelerı kapsamında katıldıgım KOZA GENCLIK DERNEGI CANAKKALE    yonlendırmesıyle 1  yıllıgına Romanyanın Velcea Ramnicu ya gıdıyoruz  .. bir çok arkadaşlarımız var  orda yalnız olmıcam ama  benı bekleyen bırcok guzel  belkıde kotu bılemıcem seylerı cok merak edıyorum..  bana kazandırıcaklarına gelırsek herhalde en buyuk kazancım Yenı bır kultur yenı ınsanlar yenı yasamlar olacak..
bence iş hayatında belkıde 30 yıl dort duvar arasında  gececek ve bu gunlerımın duvar arasında gecmeden yapacagm cılgınlıklar arasında sımdılık en guzel .)ınsanların  sınavlara   korukorune kendıne baglamasını anlamıyorum.. para ınsanı yonetıyor evet parasız olmuyor ama bu sekılde kazanmak cok sacma degıl mı ?*

http://esralparslan.tumblr.com/

20 Aralık 2011 Salı

bir gün çıkıp gel uzak yollardan benim can yaramı sarmak için

Yakınlaştıkça kaybolan bir kente dönüşürdün keşfedilmezim olurdun içinde yolculuk etsem de... günahkar mevsimimdin. hiç umut yoktu sende o yüzden vazgeçilmezdin, vazgeçilmezimdin...

  • Fark ettim ki, cümleler kıskanç metresler,
  •  kelimelerin her biri gizli kaçamaklarmış
  • , küçük küçük ihanetlermiş. 

  • Her cümleyi kurarken, onunla kırabileceğiniz bir kalbi,
  • , bir sevdiğinizi düşünerek yazamıyormuşsunuz.
  •  O yüzden yazmaya başlamadan önce sevdiklerinizi öldürmeniz gerekiyormuş.


Cem Şanc

bundan sonra suskunluklarımdasın sadece

2011 agustos


tatlı bır ıstanbul aksamıydı..
mekanını hıc sevmedıgım halde o  pasaklı dukkandan ıkı tane dondurma aldın..
dondurma dukkanının yanı basında kı o  cadde ısıklarının vurdugu kucuk parkın gırısınde kı banklara oturduk..


aldıgın dondurmayı begenmesemde hatta mıdem bıle kalksa ben sana hıc bunu bellı etmedım .. sen karsımda okadar guzel bana bakarken dondurma umrumda olamazdı zaten.. nerden bılebılırdım kı o bakıslarının ardındakı hıssızlıgı  , asksızlıgı,  vefasızlıgı.. bakarmıydım ??


butun alısılmısların dısına cıkıp  yuzume bulastrdıgın dondurmanın aynısını  dondurma kulahını yuzune gecırdım .. boyle eglencelıydı boyle guzeldı  bunları yasarken mutluyduk.. çevremız aılemız  sevdıkelrımız sankı hıc yoktu yanımızda .. bır bız vardık..


tabı oyleya bana gore bır bız vardık..  


aşk acısını suan ılıklerıme kadar hıssedıyorum.. hıc boyle bır sey yasamamıstım .. yasamadım  evlenecegım adamın benı hıc bır  sebeb yokken   yarı yolda bırakmasına.. 


agladıgımda gozyaslarımı sen sıldın..
senın agzından cıkan ıkı cumleye  butun dunyadan vazgecmeye hazırdım ben..
senı sevıyorum ların sadece aılenın   ıkı parmagına baktı..  


sımdı sen  baskalarının akıllarıyla hayatın boyunca olarak bu pişmanlıkla kahrol.. sana edecegım en buyuk bedduam  susmaktır.. cunku bılıyorum kı  ıcımdekılerın ızahı hıc bır kelımeeye sıgmaz.. senı  ıcındekılerle bas basa bırakıyorum.. 
verdıgın sozler ettıgın yemınler le  butun hayatın boyunca  kahrolarak yasa..  





Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki; ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında…

En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişlerinizin sebebi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur.

Göz yaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak…

Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; “Ölmek var, dönmek yok”tur.

Lakin gün gelir anlarsınız içten içe bir şeyin kanadığını…

Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya… Şurasından burasından eleştirmeye koyulursunuz: “Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa…”

Başkalarını örnek göstermeye, “Bak onlar nasıl yaşıyor” demeye başlarsınız.

Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. “Eskiden böyle miydi ya…” diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirilerin kapısı; açıldıkça bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından.

Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz.

O, sevgisizliğinize yorar bunu. İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür.

“Ya sev böyle ya da terk et” diye gürler…

Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya,bir kabusa dönüşür birden… Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size… Hoyrattır, bakmaz yüzünüze…

Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar, mahkum eder.

Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden…

“İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için…” dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşayamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz.

İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz…

“Madem öyle”nin çağı başlar ondan sonra…

Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde günah sizden gitmiştir.

Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece…

Daha özgür olacağınız limanlara demirlersiniz bir süre… Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni. Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini…

Gurur duyar onlarla, koynunda besler gözünü oysunlar diye…

Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla… “Bana ne… Kendi seçimi” diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre. Ama sonra… Ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da bir kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden…

Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz, türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi…

Karşı nehrin kıyısından hasret şiirler haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye…

Dönüp “Seni hâlâ seviyorum” diye bağırmak geçer içinizden… Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.

Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz… Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem “Ne olacak sonunda” kuşkusu…

Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz.

Sürünür gidersiniz"...

((Can Dündar"...))